26 Aralık 2014 Cuma

tiyatro "cibali karakolu" yorumlarım

Herkese merhaba,

yine maalesef çok ama çok uzun süredir ara verdim yazmaya.

Ama 2015 yaklaşırken, her sene olduğu gibi bu sene de yeni yıla yeni kararlarla giriyorum ve bu kararların başında haftada 1 bloğuma herhangi bir konuda herhangi bir şey yazmak geliyor :) uzun kısa hiç fark etmez, önemli olan yazmak, yazdıkça düşüncelerimi okuyanlarla paylaşmak... belki benden ve benim arkadaşlarımdan başka kimse okumuyordur bile ama olsun ileride çocuklarımla okurum onlarla geyik yaparım :) yada yaşlanınca iki tonton, ben ve kocam beraber okuruz ve bugünleri hatırlatırız..

Gelelim bugünün konusuna...

Bugün dün gittiğim tiyatro oyununu yazmak istiyorum. Kağıthane Sadabad tiyatrosunda "Cibali Karakolu"nu seyrettik. Salonda boş 1 koltuk bile yoktu, tiyatroları böyle kalabalık görmek çok mutlu etmiştir beni hep...

Oyunda Zihni Göktay oynuyordu ve gerçekten sahnede devleşti çok ama çok güzel bir oyun sergiledi. O yaşta o enerjiye hayran kalmamak mümkün değil...

Oyun içinde gündeme ilişkin ince göndermeler ya da doğrudan iletilen mesajlar da barındırıyordu.

Oyunun geneliyse bence zaman zaman ne yazık ki seyirciyi sıktı. Oyunun süresi 3 saatti ve özellikle hafta içi iş çıkışı sergilenen bir oyun için seyirciyi dinç tutabilmek adına biraz daha kısa olabilmeli, bazı sahneler gereğinden fazla uzun tutulmamalıydı diye düşünüyorum şahsi olarak...


Son olarak kağıthane sadabadda çok fazla oyun izlemiş biri olarak, dünkü kadar kötü ses sistemi hiçbirinde görmedim. Ses sisteminin kötü olması nedeniyle bayan sanatçıların sesi çok kulak tırmaladı. Bu ise sadece benim değil oyundan çıkan pek çok kişinin ortak düşüncesiydi :=)

Bu arada bir gözlemimi de paylaşmadan edemeyeceğim :)oyundaki tüm kadınlar yanlarındaki erkeklere sürekli " sıkıldın mı " " uyudunmu " diyip durdu :))sanırım erkekler bu konuda mimlenmiş :))

Görüşmek üzere,

14 Temmuz 2014 Pazartesi

Sharm El Sheikh

Merhabalar,

Şimdi baktım da ne kadar çok ihmal etmişim blogumu .. Aylar olmuş yazmayalı.Ama bu aylar o kadar koşturmalı o kadar telaşeli geçti ki hiçbirşey yazmaya fırsat bulamadım.
Artık tüm koşturmacalarım bittiğine göre ,bolca yazı yazabilirim sizlere.
Uzun süreli yokluğumun sebebi evlilik hazırlığımdı. 22 Haziranda evlendim ve işte şimdi karşınızdayım :) evlilik hazırlığımı, diğer tüm detayları başka yazılarımda yazmayı planlıyorum. Yaz aylarında olduğumuz için önceliği balayı için gittiğimiz Sharm El Sheikh'e veriyorum.

Balayında nereye gitsek diye çok düşünmüştük nişanlımla. Türkiye'de biryere gitmek istemiyorduk, balayı bizim için çok özeldi ve her zaman gidebileceğimiz bir yer olmasın istedik. Ayrıca,ikimizinde ilk defa gideceği bir yer olsun, tüm koşturmacalardan ve yorgunluğumuzdan sonra dinlenebileceğimiz bir yer olsun ve en önemlisi de denizi güzel olsun istedik. Aklımıza ilk gelen yer Maldivler oldu. Ama ne yazıkki fiyat araştırması yaptığımızda Maldivler'in bizim bütçemizin çok üstünde olduğuna karar verdik ve başka bir alternatif aradık. Bu sırada karşımıza "Sharm El Sheikh" çıktı.

Sharm El Sheikh istediğimiz tüm özellikleri içinde barındırıyor gibiydi. Kısa bir araştırmadan sonra kararımızı vermiştik. Balayımızı nerede geçireceğimiz belli olmuştu. Her ne kadar aileler Mısır'ın karışık olmasından ötürü tercihimizi değiştirmemiz yönünde baskı yapsada biz kararımızdan emindik. İyki de onları dinleyip değiştirmemişiz, çok ama çok güzel bir tatil geçirdik çünkü. Ve turistik bölge olması nedeniyle, Kahirede yaşanan karışıklıkların hiçbirinden etkilenmemişti Sharm.

Türk Hava Yolları'ndan uçak biletlerimizi aldıktan sonra booking.com üzerinden otelimizi seçtik. Otelimiz havaalanına çok yakın bir mesefade bulunan Concorde El Salam Front idi. Oteli seçerken fiyat uygunluğu kadar hakkındaki yorumları da dikkate aldık. Yapılan yorumların doğruluğunu da gittiğimizde test etmiş olduk .)

Tatilimiz başlamadan bie iki gün önce otel ile yazışarak havaalanı otel ücretsiz transferimizi ayarladık ve lobide çok beklemeden otelimize yerleştik.

Odamızın manzarası ve otel çok ama çok güzeldi. Büyük bir araziye kurulu olan otel Frony ve Sport olarak iki bölümden oluşuyordu. Bizim kaldığımız Front olandı, ve gideceklere tavsiyem Front otelde kalmaları yönünde. Çünkü Sport otel arka tarafta kalıyor ve denize biraz uzak. Bu arada otelde bir Türk müdür vardı, otelde Türk turist olduğunu duyunca geldi ve özel olarak bizimle tanıştı ilgilendi.

Otelin ve odanın manzarası ;



Deniz çok berrak ve suyun sıcaklığı idealdi. İlk girdiğimde o kadar çok balıkla birlikte yüzmek ürkütücü gelse de sonrasında balıklara alıştım ve çok keyif alarak yüzdüm. Çıplak gözle bile görülecek bir sürü balık çeşidi vardı ve hiçbiri insanlardan kaçmıyor, insanlarla birlikte suyun içinde yüzüyorlardı. Balıklar konusunda tek korkutucu olan görebileceğiniz balıklar diye astıkları tabloda köpekbalıklarının da olmasıydı:) Ama neyseki hiçbir köpekbalığına denk gelmedik. Bu arada haziran sonunda tatile gitmiş olmamıza ve sıcaklığın 43-44 derece olmasına rağmen nem olmamasından dolayı sıcak havadan hiç bunalmadık ve öğlen güneşinde bile havası bizi hiç rahatsız etmedi.


Konu Mısır olunca, en büyük endişemiz yemeklerin ve temizliğin nasıl olacağıydı. Bazı Türkler kaldıkları otellerde aç kalıp her akşam dışarıda yemek yemek zorunda kalırken, biz tüm yemeklerimizi otelde yedik ve asla açlık hissetmedik. Tabiki damak tadı olarak Türk yemeklerinin lezzetine hiç yaklaşamadılar ama en azından karnımızı doyurduk. Salataların nasıl yıkandıgından emin olmadığımız için ağırlıklı olarak patates et tavuk ürünlerini seçtik. Yemekle ilgili tek sıkıntımız peynirin eksikliğiydi. Kahvaltıda çıkan tek peynir kaşar peyniri oldu. Döndüğümüzde beyaz peynirimizi özlemle yedik:=)
Odamız her gün temizleniyor ve görevliler tarafından her gün havlular farklı şekilde bırakılıyordu. Odaya gittiğimizde nasıl bir havluyla karşılaşacağımız merak konumuzdu :)

Otelin Sharm El Sheikh'in en meşhur yeri olarak bilinen Naama Bay'a ücretsiz gidiş dönüş servisi vardı. Gündüz rezervasyon yaptırmak kaydıyla, akşamları Naama Bay'a servisle gidip dönebiliyorduk. 2 akşam Naama Bay'a gittik ve orayı gezdik. Hediyelik eşyalarda mutlaka pazarlık yapılması gerekiyor, pazarlık yapmak isteyince hemen indirim yapıyorlar zaten. Türk olduğumuzu öğrenince tüm esnaftan "yavaş yavaş hasan şaş" repliklerini duyduk :) Türkiye diyince tek bildikleri bu cümle :) Nargile seviyorsanız mutlaka Mısırda nargile denemelisiniz, tütünleri Türkiyeye göre çok daha kaliteli ve fiyat olarak çok daha uygun.

Diğer akşamlar ise otele yürüyüş mesafesinde olan Soho Meydanına gittik. Burası Naama Bay'a rakip olabilecek güzellikte bir yer. Üstelik Naama Bay'daki gibi esnaf üstünüze atlamıyor :) Soho Meydanında da pek çok restoran, nargile kafe ve hediyeik eşya dükkanı var.

Naama Bay ve Soho Meydanı Sharm akşamlarında gidilesi yerler.

Mısıra kadar gidip de dalış yapmadan dönmek olmazdı diyerek, bir discovery dalış macerası da yaşadık. Eşimin yoğun ısrarıyla bende denedim. Suyun altı gerçekten çok güzel, apayrı bir dünya, eğitmen sizi hiç bırakmıyor o yüzden de güvenle dalış yapılabilir. Şu anda ben dalış eğitimi alıp bu işi ilerletmek istiyorum ama Sharmda hafif panik olduğumu inkar edemeyeceğim :) Dalışta en önemli şey panik olmamakmış. Eğitmen herşeyi dalış öncesi anlatıyor, yanında bir fotoğrafçıda iniyor ve fotoğraflarınızı çekiyor. Kişi başı dalış 50 dolar, fotoğraflar da 50 dolar. Oraya kadar gitmişken mutlaka denenmeli.


Ve son olarak da safari. Otelde satış yapan görevlilerden çölde safari turu aldık ve safarimizi de yaptık. Safariyi de oraya gitmişken mutlaka tavsiye ediyorum. Safari yaklaşık olarak 3 saat sürdü. Önümüzde eğitmenin aracı arkasında biz turistler çölün etrafında dağ tepe dolandık. Herhangi bir tehlikesi olmayan, çok masumane ve güzel bir tur oldu. Tek sıkıntı tepede duran güneşti :)


Dönüş zamanı geldiğinde, tekrar Sharm El Sheikh'e gelme isteğimiz içimizde bindik uçağa.


16 Ocak 2014 Perşembe

Temizlik Ürünlerim..

Ev ne kadar güzel döşenirse döşensin temiz olmadıktan sonra o güzellik hiçbir anlam ifade etmez kimseye...
Bu nedenle benim için evin en önemli ürünlerinden biridir temizlik ürünleri.
Ben de sanırım bu düşünceden hareketle bu işi biraz abarttım :)
Elektrik süpürgesi tercihimi karşı komşumun çok memnun olması nedeniyle Bosch'dan yana kullandım. Dik süpürgeyi ise Fakir'den.
Buharlı temizleyicim umarım işe yarar, o kadar çok yorum okudumki kimi çok memnundu kimi ise çok dandik diyordu. Ben deneyip göreceğim.
Vileda ise her zaman lazım olur insana :)